Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

3 Mayıs 2022 Salı

İMAN VE İSLAM NİTELİĞİ

7- İman, lügat manası bakımından, bir şeye inanmak ve bir şeyi doğrulamak demektir. "Bu iş böyledir, şöyledir" diye hüküm vermektir.
İMAN: Allah-u Teala’ya ve Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in Allah-u Teala tarafından getirdiği Ahkam-ı İlahiyye” ( İlahi hükümler) in tamamına inanmak ve kabullenmekten ibarettir. 
Diliyle inandığını söylese bile kalbiyle tasdik etmezse Mümin olamaz yani imanın yeri kalptir kalben buna inanmak gerekir 
Kalbiyle tasvip ettiği halde bir bir özür sebebiyle bunu açıklayamazsada yine mümin sayılır
Mesela hani zorlanan kişiler  sahabelerden Hz Ammar b. Yasir r.a.çok ağır işkencelere dayanamamış ve kalben iman ettiği halde diliyle Müslüman olmadığını söylemiştir ve bu olay hakkında şu ayet indi ve Ammarın r.a. müminliği devam ettiğini imanına bir zarar vermediğini ifade etti kim imanından sonra küfre düşerse Ama şu müstesna bundan zorlanan zorla imansızlık söyletilen ve kalbi imanla mutmainne olan kişi müstesna Fakat kim kalbini kâfirleri açarsa Allah c.c.ın  gazabı onların üzerinedir ve büyük bir azap onlara verilmiştir Evet bu durumdan kalbinde iman olduğu halde zorlanan kişiler Cenabı Allah müstesna kıldığını Nahl suresi 106 ayetinde beyan etmiştir


Din teriminde ise, Yüce Allah'ın dinini kalb ile kabul edip Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in bildirdiği şeyleri kesin olarak kalb ile doğrulamaktır.
İmanın aslı bu olmakla beraber bir engel hal bulunmadığı takdirde kalb ile kabul edilip inanılan bu hükümleri dil ile söylemek ve şahadette bulunmak lazımdır. Çünkü inanılması gereken şeyleri kalb ile benimseyip kabul eden kimse, bunları dili ile söylemezse, onun iman durumu insanlar tarafından bilinmez, onun müslüman olduğuna hükmedilmez.
Kalb ile doğrulamak, dil ile söyleyip ikrar etmekle meydana gelen imanla beraber namaz kılmak ve oruç tutmak gibi ameller de gereklidir. Çünkü biz, bu görevleri yapmakla sorumluyuz. Bu görevleri yapmak imana kuvvet verir, imanın kalbdeki nurunu çoğaltır. İnsanı azabdan kurtarır. Yüce Allah'ın ihsan ve ikramlarına kavuşturur.


8- "İslam" sözüne gelince; Lügat manası bakımından İslam, teslim olmak, boyun eğmek ve itaat etmektir. Din teriminde ise, Yüce Allah'a ve O'nun peygamberine itaat etmek, Peygamber Efendimiz'in din adına bildirmiş olduğu şeyleri kalb ile kabul edip dil ile söylemek ve onları güzel görmektir. İslam aynı zamanda din manasına gelir.
İmanla aynı manadadır. Dolayısıyla her mümin, müslim; her müslim de mümindir.
Gerçi lügat itibarıyla iman, inanmak; islam ise teslimiyet ve boyun eğmek anlamlarına
gelmekteyse de din açısından ikisinin de hükmü birdir. 


9- Gerçek din ile İslam arasında esasta bir fark yoktur. Her gerçek din İslamdır. Her İslam da gerçek bir dindir; Buna müslümanlık da denir.
Allah Teala'nın dinine sadece "din" denildiği gibi, millet şeriat, İslam ve İslam dini de denir. Bununla beraber "İslam" sözü, bazen güzel ameller manasında, bazen da İman manasında kullanılır. Şeriat sözü de, ibadetler ve insanlar arasındaki ilişkilerle ilgili olan hükümlerin tümünde kullanılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder